Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | muamele etmek | treat f. | ||
It would not be fair to treat passengers differently when they have to face similar difficulties. Benzer zorluklarla karşılaşan yolculara farklı muamele etmek adil olmayacaktır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | muamele etmek | treat f. | ||
It would not be fair to treat passengers differently when they have to face similar difficulties. Benzer zorluklarla karşılaşan yolculara farklı muamele etmek adil olmayacaktır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | muamele etmek | treat f. | ||
It would not be fair to treat passengers differently when they have to face similar difficulties. Benzer zorluklarla karşılaşan yolculara farklı muamele etmek adil olmayacaktır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | muamele etmek | treat f. | ||
It would not be fair to treat passengers differently when they have to face similar difficulties. Benzer zorluklarla karşılaşan yolculara farklı muamele etmek adil olmayacaktır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | muamele etmek | use f. | ||
Genel | muamele etmek | deal by f. | ||
Genel | muamele etmek | handle f. | ||
Genel | muamele etmek | beseen [obsolete] f. | ||
Genel | muamele etmek | graith [dialect] [uk] f. |